10 Ekim Katliamı Davası’nın firari sanıklarından IŞİD lideri Ahmet Güneş’e, belgedeki infaz ve eğitim görüntülerine rağmen örgüt üyeliği nedeniyle aldığı cezada “iyi halden indirim” verildiği ortaya çıktı 2015 yılında Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada.
ANKA’nın haberine göre, IŞİD’in 10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garı’nda 103 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırısına ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde halen devam eden yargılama belgesine göre, firari sanık DAİŞ elebaşı Ahmet Güneş, 2014 yılında Gaziantep 5. Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamaya ilişkin bilgi belgelerine de yer verildi. Bu belgede Güneş’in, IŞİD’in “Gaziantep emiri” Yunus Durmaz’ın, Durmaz’ın kardeşi Ökkeş Durmaz’ın ve DAİŞ’lilerin eğitimine ilişkin görüntülerin yanı sıra PKK’lı olduğu söylenen bir kişinin infaz görüntüsü de yer alıyordu.
Bu belge, Mart 2014’te DAİŞ’li Güneş, Ökkeş Durmaz ve Mustafa Delibaşlar’ın Gaziantep’te polis tarafından yakalanıp gözaltına alınması, eğitim ve infaz görüntülerinin de yer aldığı IŞİD belgelerinin polisin eline geçmesiyle açılmıştı. Güneş’in antrenman ve infaz görüntülerine ilişkin yazılı savunması duruşmada ortaya çıktı. Duruşmanın görüldüğü Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki savunmasında Güneş, infaz görseline ilişkin şunları söyledi:
“Bunlar köylülerin kendimizi savunmak amacıyla getirip yanımıza bıraktıkları silahlar. Görüntülerden de anlaşılacağı üzere, oradaki kişiye ateş etmek üzereyken ben gruptan uzaklaşıyordum. O sırada bana da ateş etmemi söylediler. O sırada kişi grup tarafından vurularak öldürüldü. Bana böyle deyince ben ateş eden kişiye nişan almadan ateş etmek zorunda kaldım. Gözlüğümden biri 3,5 diğeri ise 4 numara. “Aslında gözlerimde sorun var, kişinin kâfir olduğuna dair bir şey söylemedim.”
Mahkemede yazılı savunmasına Allah’a şükrederek başlayan Güneş, görüntülerde silah taşımasına ilişkin kendisini şu şekilde savundu: “Siz de biliyorsunuz ki kılıç, silah vb. her Türk gencinin kalbindedir. Aletler Osmanlı İmparatorluğu’ndan gelen bir kahramanlık damarını kabartıyor. Bu nedenle oyuncak da olsa böyle bir şeyimiz olduğunda hem hatıra olsun, hem de arkadaşlarımıza gösteriş olsun diye birkaç poz alıyoruz. Askere giden her gencin mutlaka bir pozu ya da silahıyla çekilmiş bir fotoğrafı vardır. “Çektiğim fotoğraflar böyle.”
Güneş, El Kural ve IŞİD olaylarını sadece medyadan duyduğunu iddia ederek, 2001-2006 yılları arasında ailesinin desteğiyle İstanbul’da Mahmud Efendi Kur’an kursunda okuduğunu belirtti. Güneş’in o dönemde katıldığı bu Kur’an kursu İsmailağa Cemaati’ne bağlıydı ve şu anda bu cemaate bağlı Müceddid İlim Derneği’ne bağlı olarak faaliyet gösteriyor.
‘KÖYLÜLER YANIMIZDA SİLAH BIRAKTI’
Daha sonra Suriye’nin Lazkiye kentindeki “Bedreddin et Haseni” medresesine kaydolduğunu ve Suriye savaşının bu bölgeye de sıçradığını belirten Güneş, şöyle devam etti:
“Yavaş yavaş toparlanmaya başlayınca biz medrese öğrencileri olarak herkesin kendi ülkesine dönmesine karar verdik. “Geri dönüş hazırlıkları yaparken Esad askerlerinin tüm yolları kapattığını ve Türk hükümetinin hem muhaliflere hem de Suriyelilere yaptığı yardımlar nedeniyle Türklere karşı cadı avı başlattığını öğrenince orada kalmak zorunda kaldım. mülteciler.”
Güneş, bu dönemde “can güvenliğinin olmadığını” ve köylülerden yardım aldığını iddia ederek, “Bu arada köylüler de olumsuz bir durumda en azından kendimizi koruyalım diye bize silah bıraktılar. ” Çünkü ortam gerçekten çok karmaşıktı. “Daha sonra bölgeye gelen bir yardım kuruluşu sayesinde bu cehennemden kurtuldum.”
KARARDA ‘VUR’ Diyordu AMA SADECE BİR KURULUŞ ÜYELİĞİNDEN CEZALANDIRILDI
Güneş, Durmaz ve Delibaşlar’ın yargılandığı Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda Mustafa Delibaşlar ve Ökkeş Durmaz’ı beraat ettirerek Ahmet Güneş’e 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi ancak indirimin ardından bu cezada indirime gidildi. 6 yıl 3 aya kadar. . Mahkeme, PKK’lı olduğunu belirttiği kişinin infaz videosunda Güneş’in öldürdüğü kişiyi vurduğunu tespit etse de bu infazı sadece “örgüte üye olmanın” delili olarak değerlendirdi. Mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi:
“..Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince sanıkların yakalanması sırasında ele geçirilen hard disk ve diğer materyaller üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan inceleme raporundan anlaşıldığı üzere; Söz konusu materyaller arasında Suriye’de örgüt mensupları tarafından öldürülen kişilerin ceset görüntüleri, sanık Ahmet Güneş’in terör örgütü üniformalı silahlı eğitimine ilişkin fotoğraflar, terör örgütünün başkan ve yöneticilerinin fotoğrafları ile terör örgütünü yansıtan yazılar yer alıyor. kuruluşun fikir ve görüşleri belgede de mevcuttur. CD’de, aralarında sanık Ahmet Güneş’in de bulunduğu bazı örgüt üyelerinden oluşan bir grup tarafından yakalanıp ateşli silahla vurularak öldürülen kimliği belirlenemeyen bir kişinin görüntüleri yer alırken, sanık Ahmet Güneş’in grupta aktif rol almasına rağmen grup içinde aktif rol aldığı görülüyor. Örgütün üniformasını giydiği, zanlının öldürülmeden önce bazı konuşmalar yaptığı, daha sonra grup üyelerinden birinin tüfekle başından vurduğu, ardından sanık Ahmet Güneş’in zanlıyı birden fazla kez vurduğu öğrenildi. elinde tüfekle. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanık Ahmet Güneş “Söz konusu silahlı terör örgütüne kendi iradesiyle katıldığı, örgütle organik bir bağ kurulduğu ve bu sayede suçun hukuki unsurlarının ortadan kaldırıldığı sonucuna varılmıştır. Hakkında kurulan silahlı terör örgütüne üye olmakla suçlanıyor…”
‘İYİ DAVRANIŞ’ İNDİRİMİ
Mahkemenin Güneş’in cezasında “duruşmalardaki iyi halinden dolayı” indirim yaptığı görüldü. Mahkeme, Durmaz ve Delibaşlar’ın tahliyesini şöyle açıkladı: “Ökkeş Durmaz ve Mustafa Delibaşlar hakkında aynı suçtan kamu davası açılmasına rağmen dosyada adı geçen sanıklar, diğer sanık Ahmet Güneş ile aynı araçta yakalanmadı. ancak örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmuşlardı ve örgütle hiçbir bağları yoktu.” “Bunları cezalandırmak için organik bir bağlantı kurulduğuna dair her türlü şüpheyi aşan açık, inandırıcı ve yeterli delilin bulunmadığı anlaşılmaktadır.”
KAR MASKESİ DE İADE EDİLDİ
Mahkemenin, yasal olarak gözaltında tutulan Delibaşlar’a ilişkin IŞİD belgelerini de iade ettiği ortaya çıktı. Mahkeme kararında, iade edilen eşyalar arasında “bir kar maskesi, 80 ve 500 GB’lık 2 adet sabit disk”in de olduğu görüldü. Mahkeme, belgelerde delil teşkil ettiği gerekçesiyle 7 CD, bozuk flash bellek ve 1 TB hard diskin saklanmasına karar verdi. (HABER MERKEZİ)
